II. Goya’nın Eserlerinde Alegori
III. Aklın Uykusu Canavarlar Üretir
IV. Satürn Çocuklarını Yiyor
V. Dev
VI. Köpek
VII. Savaşın Felaketleri
VIII. Kara Resimler
IX. Savaşın Tanrılaştırılması
Standart Sorular
Goya | Alegori |
---|---|
İspanyol ressam | Soyut bir düşünce ya da terimi temsil eden mecazi bir enstruman |
Siyasal kritik | Hükümet ya da siyasal sisteme yönelik bir kritik |
Toplumsal yorum | Toplumsal mevzular ya da değerler üstüne bir yorum |
İspanyol sanatı | İspanya’da üretilen sanat |
II. Goya’nın Eserlerinde Alegori
Goya, politik ve sosyal yorumunu anlatım etmek için eserlerinde alegoriyi yoğun bir halde kullandı. Hürriyet, tiranlık ve harp benzer biçimde soyut kavramları temsil etmek için çoğunlukla semboller ve metaforlar kullandı. Resimleri çoğu zaman kara gülmece ve ironiyle doludur ve zamanının sosyal ve politik koşullarına dair acımasız bir suçlama sunarlar.
Goya’nın en meşhur alegorik resimlerinden biri Aklın Uykusu Canavarlar ÜretirBu resimde uyuyan bir erkek, bilgisizlik ve batıl inancın karanlık güçlerini temsil eden bir öbek yarasa, baykuş ve öteki yaratıklarla çevrilidir. Fotoğraf, ferdin mantıksız olan tarafınca yönetilmesine izin vermenin tehlikelerine karşı bir uyarıdır.
Goya’nın alegori kullanımına bir başka misal ise Satürn Çocuklarını YiyorBu resimde Roma tanrısı Satürn kendi çocuklarını yerken gösterilmiştir. Bu, Goya’nın insan doğasının doğasında var bulunduğunu planladığı yıkıcı sertlik ve intikam döngüsünün bir temsilidir.
Goya’nın alegorik resimleri, sürecinin sosyal ve politik koşullarına dair kuvvetli bir suçlamadır. İnsanlık durumuna dair benzersiz bir görüş açısı sunarlar ve bugün bile seyircilerle yankılanmaya devam ederler.
Aklın Uykusu Canavarlar Üretir
Aklın Uykusu Canavarlar Üretir, Goya’nın en meşhur resimlerinden biridir. Dizginsiz aklın tehlikelerinin bir alegorisidir. Fotoğraf, muhtemelen Aklın bir temsili olan uyuyan bir figürü, bir öbek ağırlık basma yaratığıyla çevrili olarak tasvir eder. Bu yaratıklar, akıl terk edildiğinde ortaya çıkabilecek irrasyonel güçleri temsil eder.
Fotoğraf, akıl ve bilime fazlaca fazla vurgu meydana getiren Aydınlanma’nın aşırılıklarına karşı kuvvetli bir suçlamadır. Goya, aklın tek başına dünyayı kestirmek için kafi olmadığına ve aklın duygu ve sezgiyle dengelenmesi gerektiğine inanıyordu.
Aklın Uykusu Canavarlar Üretiyor, insan zihninin kompleks bulunduğunu ve anlayışımızın ötesinde iş başlangıcında olan güçlerin bulunduğunu hatırlatan bir kitaptır. Ek olarak, akıl kanalıyla her şeyi denetim edebileceğimize dair itikat olan kibrin tehlikelerine karşı da bir uyarıdır.
IV. Satürn Çocuklarını Yiyor
Çocuklarını Yiyen Satürn, Francisco Goya’nın 1819-23 yılları aralığında tamamladığı bir tablodur. Goya’nın Quinta del Sordo’daki evinin duvarlarına resmettiği Siyah Resimler olarak malum 14 resimlik bir serinin parçasıdır. Fotoğraf, kendi enerjisini gasp etmelerini önlemek için kendi çocuklarını yiyen Satürn’ün mitolojik öyküsünü tasvir eder. Goya’nın tablosu, insan doğasına dair karanlık ve karamsar bir vizyondur ve sanatçının zamanının politik ve sosyal çalkantılarına dair korkularını yansıtır.
V. Köpek
Goya’nın tablosu Köpek insan zulmünün ve acısının kuvvetli bir alegorisidir. Fotoğraf, bir ağaca zincirlenmiş ve kendi yaralarından kan yalayan bir köpeği tasvir ediyor. Köpek, güçlüler tarafınca şiddete ve baskıya maruz kalan bayağı insanların bir simgesidir. Köpeğin yaladığı kan, bayağı insanların katlandığı acının bir simgesidir. Köpeğin zincirlendiği ağaç, bayağı insanları tutsaklık altında tutan toplumsal ve politik yapıların bir simgesidir. Fotoğraf, dünyanın zulmüne ve adaletsizliğine dair kuvvetli bir suçlamadır.
II. Goya’nın Eserlerinde Alegori
Goya, politik ve sosyal yorumları iletmek için eserlerinde alegoriyi yoğun bir halde kullandı. Karmaşa fikirleri temsil etmek için çoğunlukla semboller ve metaforlar kullandı ve resimlerinin genellikle birden fazla anlam katmanı vardır.
Goya’nın en meşhur alegorik resimlerinden biri Aklın Uykusu Canavarlar Üretir (1797). Bu tablo, bir öbek ağırlık basma yaratığıyla çevrili uyuyan bir adamı tasvir ediyor. Erkek aklı temsil ediyor ve canavarlar akıl bastırıldığında ortaya çıkabilecek irrasyonel güçleri temsil ediyor.
Goya’nın alegori kullanımına bir başka misal ise Satürn Çocuklarını Yiyor (1819-23). Bu tablo Roma tanrısı Satürn’ün kendi çocuklarını yemesini tasvir ediyor. Satürn tiranlığı temsil ediyor ve çocuklar da tiranlığın masum kurbanlarını temsil ediyor.
Goya’nın alegorik resimleri, sürecinin politik ve sosyal adaletsizliklerine dair kuvvetli bir suçlamadır. En karanlık zamanlarda bile aklın ışığının daima parlayabileceğinin bir hatırlatıcısıdır.
VII. Savaşın Felaketleri
Savaşın Felaketleri, Francisco Goya’nın Napolyon Savaşları’nın dehşetini tasvir eden 82 gravürden oluşan bir seridir. Seri 1810 ile 1820 içinde yaratılmış ve Goya’nın ölümünden sonrasında 1863’e kadar yayınlanmamıştır.
Savaşın Felaketleri, harp ve masumlar üstündeki etkilerine dair kuvvetli bir suçlamadır. Gravürler ölüm, felaket ve acı sahnelerini tasvir eder. Savaşın dehşetini, askerler tarafınca işlenen vahşeti ve savaşın sivil nüfus üstündeki yıkımını gösterirler.
Savaşın Felaketleri benzeri olmayan ve kuvvetli bir sanat eseridir. Goya’nın bir sanatçı olarak dehasının bir kanıtıdır ve savaşın korkulu maliyetinin bir hatırlatıcısıdır.
Kara Resimler
Siyah Resimler, Goya’nın yaşamının son yıllarında yarattığı 14 resimden oluşan bir seridir. Madrid’deki Quinta del Sordo’da, Goya’nın evinde sergilenmektedir. Resimler karanlık ve karamsar imgeleriyle karakterize edilir ve çoğunlukla Goya’nın şahsi umutsuzluğunun ve hayal kırıklığının bir yansıması olarak yorumlanır.
Siyah Resimler kompleks ve sıkıntılı bir yaratı dizisidir ve bunların tek bir kararlı yorumu yoktur. Sadece, resimlerde tanımlanan en yaygın temalardan bazıları şunlardır:
- Ölüm ve ölümlülük
- Beyhude çalışma ve umutsuzluk
- Sertlik ve zulüm
- İnsan doğasının karanlık tarafı
Siyah Resimler, Goya’nın dehasının ve dünyaya dair benzeri olmayan vizyonunun kuvvetli ve rahatsız edici bir kanıtıdır. İnsan kalbinde var olabilecek karanlığın bir hatırlatıcısıdır, sadece hem de insan ruhunun dayanıklılığının da bir kanıtıdır.
IX. Savaşın Tanrılaştırılması
Savaşın İlahileştirilmesi, Francisco Goya’nın 1814’te tamamladığı büyük bir yağlıboya tablodur. Goya’nın Quinta del Sordo’daki evinin duvarlarına resmettiği Siyah Resimler olarak malum bir takım tablodan biridir. Savaşın İlahileştirilmesi, yerde dağılmış cesetler ve arka planda harap bir şehirle bir cinayet ve felaket sahnesini tasvir eder. Tablo, harbe ve insanlık üstündeki etkilerine dair kuvvetli bir suçlamadır.
Resimde tahtta oturan ve elinde bir kılıç tutan büyük bir savaşçı figürü hakimdir. Savaşçı bir miğfer ve zırh giymektedir ve yüzü bir maskeyle gizlenmiştir. Figür, maske ve zırh giyen bir öbek başka figürle çevrilidir. Bu figürler, Napolyon Savaşları’na katılan değişik ulusları temsil eder.
Fotoğraf sembolizmle doludur. Ölü bedenler savaşın korkulu maliyetini temsil eder. Yıkılmış kent savaşın niçin olabileceği yıkımı temsil eder. Figürlerin taktığı maskeler savaşın insanlıktan çıkaran etkilerini temsil eder. Savaşçının tuttuğu kılıç, savaşın açığa çıkarabileceği sertliği ve saldırganlığı temsil eder.
Savaşın Tanrısallaştırılması, Goya’nın savaşın etkilerine ait derin umutsuzluğunu aktaran kuvvetli ve rahatsız edici bir tablodur. Tablo, savaşın korkulu maliyetinin ve barışa duyulan ihtiyacın bir hatırlatıcısıdır.
S1: Alegori nelerdir?
Bir alegori, bir öznenin anlam bakımından ilişkili başka bir özne tarafınca temsil edilmiş olduğu bir konferans biçimidir. Mesela, Goya’nın resminde Aklın Uykusu Canavarlar ÜretirUyuyan figür aklı temsil ederken, canavarlar aklın yokluğundan meydana gelen mantıksızlığı temsil ediyor.
S2: Goya’nın resimlerinde politik kritik nelerdir?
Goya’nın resimleri çoğu zaman İspanyol monarşisi ve Katolik Kilisesi’ne yönelik politik eleştiriler ihtiva eder. Mesela, Savaşın Felaketleri serisinde Goya, savaşın dehşetini ve masumların acısını tasvir ediyor. Bu resimler, İspanyol hükümetinin Napolyon Savaşları’ndaki tutumuna direkt bir eleştiriydi.
S3: Goya’nın resimlerindeki sosyal yorum nelerdir?
Goya’nın resimleri hem de İspanya’daki bayağı insanların hayatlarına dair sosyal yorumlar da yer ediniyor. Mesela, Balkondaki MajalarGoya, değişik toplumsal sınıflardan iki bayanı hususi bir sohbette tasvir ediyor. Bu fotoğraf, bayağı insanların hayatlarına ve İspanyol camiasında gerçekleşen toplumsal etkileşimlere bir bakış sunuyor.
0 Yorum